Afyonkarahisar

Afyonkarahisar
Termal ve Kaplıca şehri olan Afyonkarahisar'ı tanıyalım. Ouçoğlu Termal Otel'de tatil yapmak, kendini termal suların keyfine bırakmak dışında Afyon'da neler yapabilir, nereleri gezebilir ve ziyaret edebilirsiniz.
Her şehrin bir rengi vardır. Afyonkarahisar’ı tanımlamak için gökkuşağının bütün renkleri yetersiz kalır. Tarih, doğal kaynaklar, doğal güzellikler, yeraltı ve yerüstü zenginlikleri, folklörü, mutfağı, çok özel lezzetleri bu renklerin ilk göze çarpanlarıdır. Afyon’u tek bir kelime ile anlatmak gerekirse; herkesin, her kesimin kendine bir yer bulabileceği eşsiz bir renk paletidir.
Afyonkarahisar adında geçen "afyon", Latince'de tıpta ilaç yapımında kullanılan haşhaş bitkisinin özsuyu için kullanılan "opium" kelimesinin zamanla yazılış ve söylenişte değişikliğe uğramış halidir. "Opium" kelimesi, "afium", "afiom", "afion"dan sonra "afyon" haline gelmiştir.
Yaklaşık 3 bin 350 yıllık tarihe sahip olan "Karahisar Kalesi" de şehrin güneyinde, yerden 226 metre yükseklikteki trakit bir kaya kütlesi üzerinde bulunmaktadır. Kaleyi Hitit Kralı 2. Murşil MÖ 1344'teki Arzava Seferi sırasında askerlerine sığınak olarak yaptırmıştır ve kale Hapanova Kalesi (Yüksek Tepe Şehri) adıyla anılmıştır. Tarihi kaynaklarda Afyon’un adına ilk kez MÖ 1. yy’da, coğrafyanın babası olarak bilinen Amasyalı Strabon’un kaleme aldığı 17 ciltlik “ Geographika” adlı eserde rastlarız. Efes’ten sonra dönemin en önemli ticaret merkezi olarak anlattığı Afyon’un kaymak gibi lekesiz beyaz mermerlerinden övgüyle söz eden Strabon bu mermerlerin Romalılar için bir lüks olduğuna işaret eder.
Sadece Anadolu’nun değil tüm dünyanın en becerikli kavimlerinden biri olan Frigler 500 yıl boyunca bu topraklarda hüküm sürer ve dünya medeniyetine sayısız zenginlikler hediye eder. Dokunduğu her şeyi altına çeviren Midas bir Frig kralıdır. Tarihin ilk müzik yarışması Midas’ın hakemliğinde tanrı Apollon ile çoban Pan arasında bu topraklarda gerçekleştirilir.
Frig uygarlığından kalma Aslankaya, Kapıkayalar, Göynüş Vadisi, Aslantaş, Yılantaş, Maltaş ve Kumcaboğaz gibi aslan veya kilim desenlerinin çok işlendiği kayaya oyulmuş anıtlar günümüze kadar ulaşmıştır. Başka yerlerde bulunmayan bu kaya anıtları yalnızca Afyon sınırları içinde yer alır.
Frigler döneminde Hapanova Kalesinin eteklerine bir köy olarak kurulan şehrin bilinen klasik çağlardaki en eski adı Akronio'dur. Romalılar döneminde bu adın gerek paralar üstünde gerekse Latince kitabelerde ve diğer kaynaklarda Akronium şeklinde yazıldığı anlaşılmaktadır. Akrones, Akroenos, Latince şeklinin halk arasında ve daha sonra Bizanslılar döneminde değişmiş şeklidir.
Malazgirt Savaşından sonra Sultan I. Mesut'un emri ile Akronium Kalesi'nin eteklerine Karaşar Türkleri yerleşmiş ve daha sonra kaleye Karahisar adı verilmiştir. Karahisar ve yöresi, Selçuklu Veziri Sahib Ata Fahreddin Ali'nin "Sahip" unvanı nedeniyle "Karahisar-ı Sahip" olarak anılmıştır. Karahisar-ı Sahip "Vezirin Karahisarı" anlamına gelmektedir. İlin adı Osmanlı arşivlerinde de "Karahisar-ı Sahip" olarak geçmekte, bu dönemde Afyonkarahisar adının yöresel olarak kullanıldığı tahmin edilmektedir. Cumhuriyet'in ilk yıllarından itibaren ise "Afyonkarahisar" olarak anılmış, Atatürk Nutuk'ta da 34 ayrı yerde Afyonkarahisar adını kullanmıştır.
Afyonkarahisar, coğrafi konumu itibariyle bir geçiş ve kavşak noktasındadır. Böyle bir coğrafi konum nedeniyle Hititler'in Arzava seferine giderken buradan geçmesi gerekmiş, Frigler bu bölgeye yerleşmiş, Persler için "Apemeia" merkez olmuş, Büyük İskender'in ordusu bu bölgede savaşmış ve ardından Anadolu'yu paylaşmış, Roma için büyük önem taşıyan ticaretin can damarı olan yollar Afyonkarahisar'da kesişmiş, Bizanslılar bölgeyi askeri üs olarak kullanmıştır. Araplar ve daha sonra Türkler için Afyonkarahisar, Anadolu'nun alınabilmesi için öncelikle alınması gereken yer olma anlamı taşımıştır. Türklerin Anadolu'ya yerleşmesi sürecinde önemli bir yeri olan Miryakefalon Savaşı bu topraklar üzerinde yapılmış, Selçuklular için üs olmuş, Osmanlılar Anadolu'yu Osmanlı bayrağı altında birleştirmek için Karamanoğullarına burada saldırmış, Anadolu'yu ele geçirmek isteyen Yunanlılar burada üs oluşturmuştur. Ulu Önder Atatürk, Kurtuluş Savaşında son derece önemli bir nokta olan Büyük Taarruz'u bu topraklarda Kocatepe'de yönetmiştir.
Bulunduğu coğrafi konum ve sahip olduğu zenginlikler dolayısıyla Afyon çağlar boyu bir çok medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Afyon sınırları içinde kendi adına sikke (para) bastırarak egemenliğini ilan eden bağımsız 16 kent devleti kurulmuştur. Bunlardan önemlileri; Apemeia (Dinar), Synnada (Şuhut), Docimeon (İscehisar), Amorium (Hisarköy) ve Pentapolis (Beş şehir-Sandıklı bölgesi) adlarıyla bilinen kentlerdir.
Afyon’daki Diğer Antik Yerleşimler
Tarih boyunca farklı uygarlıklar ile iletişimde olmuş bir şehir olan Afyonkarahisar’da önemli antik kentlerin ören yerleri günümüzde meraklıların ziyaretçi akınına uğruyor.
- Beudus Vetus (Palaeobeudus), Bolvadin
- Julia (İpsos), Bolvadin
- Bruzus, Sandıklı
- Eucarpeıa, Sandıklı
- Hieropolis, Sandıklı
- Stectorium, Sandıklı
- Otrus, Hocalar
- Diocleia, Hocalar
- Sibidunda, Şuhut
- Ococlia, Şuhut
- Lysias, Şuhut
- Metropolis, Dinar
- Cidyessus, Sincanlı
- Sanaus, Dazkırı
- Prymnessus, Sülün Köyü
Osmanlı döneminde Sultandağı, Çay, Bolvadin, Sandıklı, Şuhut ve özellikle 3bin yıllık kalesinden dolayı Afyon Karahisar’a çok önem verilmiş, kaleler onarılmış veya yeniden yapılmış; camii, medrese, han, kervansaray, türbe, su yolu gibi anıtsal yapılar yapılmıştır. 40 ahşap direkli Ulu Camii, Taş Külliyesi, Sahipata Kervansarayı, Ebheri ve Kureyş Türbeleri bunlar içinde en önemli yapılardır.
Afyonkarahisar’da Görülecek Tarihi Yerler
- Ulu Camii
- Mısri Camii
- Afyon İmaret Camii
- Afyon Ot Pazarı Camii
- Ayazini Kaya Kilisesi
- Eğerli Kaya Kilisesi
Afyon Kervansarayları
İshaklı (Sahipata) Kervansarayı, Döğer Kervansarayı, Çay Kervansarayı ve Eğret Kervansarayı
Kurtuluş Savaşı’nın son muharebesi Afyon’da cereyan etmiş, vatanın kurtuluşu yolunda bitirici darbe bu topraklarda vurulmuştur. Bu yüzden Mehmet Akif’in deyişiyle Afyon’un her karış toprağından şüheda (şehitler) fışkırmaktadır.
Afyonkarahisar’da Şehitlikler
- Kocatepe Anıtı
- Büyük Taarruz Şehitliği ve Başkomutan Mustafa Kemal Anıtı
- Zafer (UTKU) Anıtı
- Afyonkarahisar Hava Şehitliği
- Giresunlular Alay Şehitliği
- Şuhut Şehitliği
- Yıldırım Kemal Şehitliği
- Çiğiltepe Şehitliği
- Yüzbaşı Agah Efendi (Kurtkaya) Şehitliği
Afyonkarahisar Müzeleri
- Afyon Arkeoloji Müzesi
- Sultan Divani Mevlevihanesi Müzesi
- Afyon Zafer Müzesi
- Bolvadin Belediye Müzesi
AFYON TERMAL OTEL SAĞLIK MUCİZESİ:
Türkiye'de ''termal" denilince akla ilk gelen merkezlerden Afyonkarahisar, beş yıldızlı otelleri, yenilenen tesisleri, çamur banyoları, fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezleriyle şifa arayanların vazgeçilmez adresi oluyor. "Kaplıca ve sağlık turizmi" denilince ilk akla gelen illerden Afyonkarahisar, sahip olduğu potansiyelle her yıl yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor. Termal sularımız, insan sağlığını olumlu yönde etkileyen bir terapi imkanı sunuyor. Fiziksel ve ruhsal açıdan yüksek oranda iyileştirici, arındırıcı ve tedavi edici özellikler taşıyor. Cilt hastalıkları, akciğer, karaciğer, romatizma gibi birçok rahatsızlığı tedavi edici etkisi bulunduğu ve 5 bin yıllık geçmişe sahip olduğu belirtilen kaplıcalarımız şifa dağıtırken, huzurlu bir tatilin de kapılarını sizlere açıyor...
Türk kültüründe önemli bir yeri var hamamın. Hatta yurt dışında en bilinen kültürel mirasımız desek yeridir...
Geçmişi Romalılara kadar uzanan hamamlar, Türklerin İslamiyet’i kabul etmeleri ve İslam dininin temizliğe verdiği önemle birlikte, kültürümüzde önemli bir yer edinir kendine. Türk halkı için hamama gitmek adeta bir ritüeldir. Belki de bu yüzdendir ki, hamama gitmek için bahanesi çoktur eskilerin… Gelin hamamı, damat hamamı, adak hamamı, şirket hamamı, hamamda kız beğenme gibi bahanelerle hamama gidilir, türlü eğlenceler düzenlenir. Eskiden yıkanmak için hamama gidenler, bunu tam bir festival havası içinde gerçekleştirirmiş. Hamama, havlu, fırça, kına, sürme, bir kalıp Girit sabunu ve sedef kakmalı nalınlarıyla beraber ve hizmetkârlar eşliğinde gidilirmiş. Bu törensel hazırlık, hamamda bir kaç saatin değil, neredeyse bir günün geçirilmesinden kaynaklanır. Ayrıca hamam sefasına eşlik edecek yiyecek, içecekler de ihmal edilmezmiş…
Afyonkarahisar, termal sularının beslediği, eşsiz mermerlerinin süslediği Türk hamamları ile kültürel mirasımızı yaşatmaya devam ediyor.
Termal sularla beslenen hamamlarımızda, kesenin, köpük masajının, hamam taşına yatmanın keyfini dilediğinizce yaşayın. Ayrıca yüzme havuzu, sauna, buhar odası, termal havuz, çamur banyosu, özel aile banyosu, masaj, cilt bakımı, vücut bakımı, gibi hizmetleri ile tatilinize şifa, huzur ve eğlenceyi katmak sizin elinizde….
Afyon’un geçmişten gelen ve günümüzde de değerini koruyan en önemli zenginliği; magma tabakasından fışkıran şifalı sularıdır. Mitolojilerde, efsanelerde yer alan ve binlerce yıldır doğal bir tedavi yöntemi olan ılıca kürleri bu gün Afyon’u dünyaca ünlü bir cazibe merkezi haline getirmiştir. İç hastalıklarından deri hastalıklarına, eklem rahatsızlıklarından sinirsel sıkıntılara kadar bir çok alanda modern tıbbın da kabul edip önerdiği termal terapi uygulamalarında Afyon her kesimden herkes için bir şifa yurdu olma özelliği ile tüm dünyadan ziyaretçi akınına uğramaktadır.
Termal terapinin nimetlerinden yararlanmak için Afyon’a gelenler tarih ve doğal güzellikler yanısıra benzersiz mutfağı ile de zenginleşerek ayrılmaktadırlar.
Afyonkarahisar’ın termal tesisleri, merkezdeki Gecek ve Ömer ile çevre ilçelerden Sandıklı - Hüdai, İhsaniye- Gazlıgöl ve Bolvadin-Heybeli olmak üzere 5 bölgede bulunmaktadır.
Tatilinizi ertelemeyin! Afyon'da termalin keyfini Güvenli Turizm Sertifikası almış Oruçoğlu Termal Otel'de çıkarın.